Göz Kuruluğu Nedir?
Gözyaşı göz yüzeyini nemlendirir, besler ve korur. Gözyaşı miktarının ya da kalitesinin yetersiz olmasına bağlı olarak göz yüzeyinin tahriş olması göz kuruluğu olarak bilinir. Kurluk toplumumuzda oldukça sık görülmektedir. Telefon ve bilgisayar kullanımının artmasıyla sıklığı artmaktadır.
Göz Kuruluğu Nedenleri Nelerdir?
Göz kuruluğuna neden olan durumlar bu 2 mekanizmayla kuruluk yaparlar. Ya gözyaşının üretimini azaltırlar ya da buharlaşmayı arttırırlar. Göz kuruluğu nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
- Yaşlanma ve menopoz, en sık karşılaşılan kuruluk nedenidir.
- Romatizma
- Kirpik iltihabı
- Cilt hastalıkları
- Nemsiz, klimalı, aşırı sıcak ortamlar
- Sigara kullanımı
- Alerji, depresyon, uyku ilaçları
- Kontakt lens Kullanımı
- Uzun süreli bilgisayar, telefon kullanımı
- Excimer lazer (göz çizdirme)
Göz Kuruluğu Belirtileri Nelerdir?
Gözlerde yanma, batma, kaşıntı, toprak kaçmış hissi, kuruluk hissi, ağırlık / yorgunluk hissi, ışığa hassasiyet, kızarıklık ve bulanık / dalgalı görme göz kuruluğunun sıklıkla gördüğümüz belirtileridir.
Göz Kuruluğu Tedavisinde Neler Yapılır?
Kuruluk tedavisinde ortak nokta yapay gözyaşı damlası ve jelleri ile hastanın şikayetlerinin azaltılmasıdır. Ama asıl önemli olan kuruluğa neden olan faktöre odaklanmaktır.
Kirpik iltihabı ya da cilt hastalığı varsa tedavi edilmelidir. Kirpik iltihabı kapaklarda bulunan, gözü nemlendiren yağ bezlerini tahrip eder. Sıcak masaj uygulaması yağ bezlerinin düzelmesini sağlar. Sıcak masajın yetersiz olduğu durumlarda IPL lazer, Lipi-flow tedavisi ile yağ bezleri düzeltilebilir.
Normal şartlarda dakikada 12-15 defa gözlerimizi kırparız. Ancak bilgisayar, telefon kullanımı, kitap okuma gibi durumlarda bu sayı 5’e kadar düşer. Bu durum gözyaşının buharlaşmasına ve kuruluğa neden olur. Özellikle bilgisayar başında çalışanların ara ara istemli kırpma yapması kuruluğu azaltacaktır.
Romatizması olan hastanın hastalığı mutlaka kontrol altında olmalıdır.
Çalışma ortamları nemlendirilmeli (buhar makinesi konulabilir, ıslak havlu asılabilir), klimalı ve aşırı sıcak ortamlarda bulunulmamalıdır.
Her şeye rağmen düzelmeyen hastalara tıkaç yerleştirilebilir.
